Şeker, şeker pancarından elde edilen; yarı fruktoz yarı glikozdan oluşan bir bileşiktir. Protein, yağ, mineral, amino asit gibi besin değeri olan hiçbir öğeyi içermez! Şeker vücudumuzun her bir yapı taşını olumsuz manada etkileyen, gün içinde en çok tükettiğimiz besinler arasındadır. Cilt sorunlarından kanser hastalığına kadar birçok hastalığın tetikçisi olabilen şekerin zararlarına birlikte bakalım:
Şeker vücuda fazlaca alındığı takdirde bu şeker molekülleri sağlıklı protein hücrelerine bağlanarak proteinin yapısını değiştirir. Glikasyon adı verilen bu birleşme sonucu cildin en büyük protein kaynağı olan kolajenler çok ciddi zarar görür. Dolayısıyla fazla şeker tüketimi cilt kırışıklığına doğrudan etki eder! Bunun dışında şeker yüksek oranda obeziteye ve karaciğer yağlanmasına sebep olurken; kalp, bağışıklık sistemi gibi vücut sistemlerini olumsuz olarak etkiler. Ayrıca vücudun yalnızca mutlu olduğu anlarda salgıladığı serotonin hormonunu tetiklediği için bağımlılık yaratarak beynin serotonine alışmasına, yapay mutluluk sağlayarak şeker tüketilmediği anlarda insanların mutsuz olmasına sebep olur!
Kolajen takviyesi kullanmaya karar verenler sıklıkla şu sorular ile karşılaşır: “Balık kolajeni mi daha iyi sığır kolajeni mi?” , “Günde kaç mg kolajen takviyesi almalıyım?”,”Kolajen hapı mı daha iyi yoksa içilebilir kolajen mi?”...
Bu sorulara uzman estetisyenleriniz veya uzman doktorlarınız ile birlikte cevap bulabileceğiniz gibi, sitemiz üzerinden bloglarımızı okuyarak da cevap bulabilirsiniz. Ancak “şeker” birçok kolajen üreticisinin değinmekten çekindiği bir husus olduğu için, en az bu sorular kadar önemli olmasına rağmen geri planda kalmıştır.
Kullandığınız veya kullanmak üzere olduğunuz kolajen takviyesinin şeker içerip içermediğini kontrol etmek, kolajen seçimi konusundaki ilk kıstasınız olmalı. Şunu gönül rahatlılığıyla söyleyebiliriz ki; gıda takviyelerinin içeriği ne olursa olsun (kolojen, glutatyon vs.) formülünde şeker içerdiği sürece yarardan çok zarar sağlar!