Doğru glutatyon takviyesi seçimi için öncelikle takviyelerin çeşitleri ve kullanım şekilleri hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. “Glutatyon hapı mı, içilebilir Glutatyon mu yoksa Glutatyon iğnesi mi tercih etmeliyim?” Bu anahtar sorular ile glutatyon takviyesi seçimine dair aklınızdaki her şeye birlikte cevap bulacağız.
Öncelikle Glutatyon hapından söz etmeye başlayabiliriz. Bu tür gıda takviyelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli özellik takviyenin hangi formda olduğudur. Çünkü takviyenin vücut tarafından emilim hızı ve emilen maddenin vücut tarafından kullanılabilirliği, etkisel anlamda en önemli özelliktir. Bu bağlamda elimizdeki formlar değerlendirildiğinde, uzak durmamız gereken ilk form Glutatyon hapı olacaktır. Hap formu diğer formlara göre vücut tarafından daha zor emilir. Bu takviyeler bir “ilaç” olmadığı için, emilim hızı alacağınız verime doğrudan etkilidir. Uzmanlarımız ve doktorlarımızın verdiği bilgiler ışığında, bu tür destek takviyelerinde (kolajen, glutatyon gibi) hap formu tavsiye etmiyoruz!
Bilinen diğer Glutatyon takviyesi çeşidi ise diğerlerine oranla çok daha masraflı olan iğne formu. Etken madde ithal edildiği için, fiyatlar çok fazla olabiliyor. Emilim ve kana karışma hızı olarak en avantajlı form olsa da bir dezavantajı daha var: Glutatyon vücutta depolanmaz! Yani 3000mg – 5000mg Glutatyon iğnesi yaptırarak vücuda ihtiyacından fazla Glutatyon aşılamış oluruz. Dolayısıyla yine uzmanlarımız ve doktorlarımızın bilgileri ışığında iğne formunu da okuyucularımıza tavsiye edemiyoruz.
Günlük Glutatyon ihtiyacımız ortalama 500mg civarındadır. İçilebilir Glutatyon ise hem vücut tarafından hızlıca emilir hem de hap formuna göre kana daha hızlı karışır.