En çok göz önünde bulunan, dış etmenlere en çok maruz kalan organımız cildimizdir. Cildimiz iç organlarımızı tüm dış faktörlerden koruyan, iç organlarımız için bariyer görevi gören en büyük parçamızdır. Ancak iç organlarımız için yalnızca sağlık temenni ederken cildimiz için bir de haklı olarak güzellik kaygısına kapılırız.
Cildimizin güzel görünmesini hepimiz isteriz ancak güzel cilt her zaman sağlıklı cilt değildir. Birincil amacımız cildimizin sağlıklı olması olmalıdır. Her organ için olduğu gibi cildi etkileyen faktörleri de çok iyi bilmek gerekir. Cildimizi doğrudan etkileyen temel 5 faktöre kısaca göz gezdirelim:
· Çevresel Faktörler: Aşırı sıcağa maruz kalmak, UV ışınları, havanın çok rüzgarlı, kirli olması gibi faktörler cildimizi doğrudan etkilemektedir.
· Beslenme Faktörü: Lifli gıdalar, C Vitamini yönünden zengin gıdalar, kolajen içeren besinler cildiniz için iyi gelecekken; tuz, şeker içeren besinler ve gazlı içecekler cilt yapınıza olumsuz yönde etki edecektir.
· Uyku Düzeni: Az uyuyan kişilerde vücutta kortizon salınımı artar, kortizon artışı vücuttaki stresi tetikler ve bu “kolajen” yapısını bozar. Günlük 6 ila 8 saat arasında uyumak gereklidir.
· Cilt Temizliği: Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez yüzünüzü yıkamak yeterli olacaktır. Günde iki kereden fazla temizlemek de cilt için kötü etki yaratabilir.
· Doğru Ürün Kullanımı: Hepimiz cildimizin canlı, parlak, nemli ve esnek görünmesini isteriz. Dolayısıyla sonu gelmeyen kozmetik ürünleri deneyerek çoğu zaman zamanımızı boşa harcarız. Şunu iyi bilmeliyiz ki cildimiz için bir destekleyici ürün kullanırken mutlaka uzmanımıza ya da doktorumuza danışmalıyız. İsterseniz doğru ürün kullanımından daha detaylı bahsedelim:
Doğru ürün kullanımı konusunda internette bir çok bilgi kirliliği yer almaktadır. Öncelikle ciltteki temel sorunlar cildin nemsiz olması, kuruması gibi sonuç odaklı etkiler değildir. Sonuçtan önce nedenini araştırmalı ve sorunu kökünden çözmek gereklidir. Cildin yaşlanmaya bağlı olarak olumsuz etkiler göstermesinin en büyük sebebi vücuttaki kolajen kaybıdır. Ciltteki bağlayıcı proteinlerin %75’ini oluşturan kollajenin üretimi, 25 yaştan sonra her sene %1 oranında yavaşlar. Bu da hızlı yaşlanmanın dolayısıyla ciltteki kırışıklıkların ve kurumanın temel nedenidir.