top of page

Vücudunuzun Kolajen Üretmesine Katkıda Bulunun!

Güncelleme tarihi: 7 Ağu 2020

İnternette, televizyonda, izlediğimiz veya gazete-dergilerde okuduğumuz tüm doktorların dilinde olan kolajen; biyolojik olarak yaşımızın ilerlemesi ve bazı farklı faktörler sebebiyle vücudumuzda azalan bir proteindir. Vücudun kolajen üretememesi veya üretimi yavaşlatması; cilt, eklem, bağ dokusu, tırnak yapısı, saç kökleri ve kıkırdakları olumsuz etkiler.


Dolayısıyla yaşlılık sürecimizde sağlıklı bir yaşam hedefliyorsak, kolajen en fazla ciddiye almamız gereken yapıtaşlarımızdan biridir. Peki bu kaybın önüne nasıl geçebiliriz?

· İlk olarak sağlıklı ve dengeli besleneceğiz. Kırmızı sebzeler, C vitamini yönünden yüksek olan yeşil sebzeler, balık ve et tüketimini doktorumuz/diyetisyenimiz gözetiminde arttıracağız. A vitamini içeren besinlere de ağırlık vereceğiz.

· İkinci önemli nokta ise, günlük ihtiyacımız olan C vitaminini eksiksiz alacağız. Kolajen ve C vitamini en yakın iki arkadaştır. Birlikte alınmaları gerekir. Vücut C vitamini olmadan kolajen üretemez.

· Üçüncü ve en önemli nokta ise: sıvı kolajen takviyesi kullanmak! Kolajen üretimini desteklemek ve mevcut kolajen ihtiyacını karşılamanın en doğru ve en kolay yolu sıvı kolajen takviyeleridir. Doğru ürün tercih edildiğinde mükemmel sonuçlar alınabilir.


Sağlıklı ve dengeli beslenmek bütünsel sağlığınız için, vücudunuz için oldukça önemlidir. Ancak bu noktada vücudunuza ihtiyacı olan kadar kolajen giremeyebilir. Çünkü bir kemik çorbası, paça çorbası, baş çorbası dediğimizde içinde yarar kadar zarar da barındırır. Bunların başında yağ oranı gelir. Dolayısıyla her şeyin fazlası zarardır. Peki bir kase çorbada kaç gram kolajen alabilirsiniz? Her gün bu denli yüksek kolajen kaynağı tüketebilir misiniz? Unutmayın ki, vücut kolajeni depolayamaz. Kolajen bir gün değil, her gün ihtiyaçtır!

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page